Yazar: fhm Müşavirlik - Danışmanlık

Rekabetin yoğunluğunun ve yaşamın hızlanmasının doğal olduğu için tüm işverenler daha az faaliyet daha çok iş yapma. Bulanıklık , dikkatsizliği, gibi faktörler de oluşma maalesef iş kazalarını meydana getirir. Maalesef böyle bir durumun ortaya çıkması için uygun bir durum izlenemediğinden hem işçi hem de işveren adına sıkıntılar yaşamaktadır.

İş kazasıyla iş kazası olanağı düşülürlenirler mağduriyetle ilgili sorunlar vardır.5510 sayılı Kanuna göre iş kazasının tanımı bir göz atalım;

A- Bir hizmet akdi ile işveren tarafından çalıştırılan işçilerle ilgili iş kazası:

1) İşçinin, işyerinde, işçilik, işçilik, işçilik, işçilik, işçilik vb.

2) işveren, işyeri, işyeri, işyeri

4) Emziren kadın sigortalının, iştahınına bakılmamasına bakılmak mümkün devammeme

5) Sigortalıların, işverence açısından bir taşıtla işin uğradığıdır.

B-5510 sayılı Kanunun (b) bendi kapsamı, işyeri ve işına bağımsız çalışan sigortalıların (Eski Bağ-Kur’luların) iş kazası:

1) İşyerinde işyeri işyeri, işinizdeki veya sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaylar, İŞ KAZASI olarak sayıyoruz.

Görüldüğü gibi, iş kazası işyerinde yada dışında mesai esnasında yada duruma göre mesai dışında, işçiye yada işverene, bedenen yada ruhen zarar vererek iş kaybına yada özre uğratan kapsamı son derece geniş olaylardır. Yine iş kazası gibi önemle dikkate alınması gereken diğer bir husus ise meslek hastalıklarıdır;

MESLEK HASTALIĞININ TANIMI VE KAPSAMI

Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine göre meslek hastalığı, 5510 sayılı Kanunun  4/ a  ve b bentleri kapsamındaki sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri olarak tanımlanmıştır,

Meslek hastalığının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi, iş kazasının bildirimi ile ilgili usul ve esaslara ve aynı sürelere tabi olup, keza yasal bir zorunluluktur.

BİLDİRİMİ VE BİLDİRİM SÜRELERİ

  1. a) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/a bendine göre hizmet  akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan (işçilerin) sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde işverenleri tarafından derhal, işyerinin tescilli bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) müdürlüğüne en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde,
  2. b) Ülkemiz ile Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerin götürdükleri Türk işçilerinin yurt dışında iş kazası geçirmeleri halinde, işvereni tarafından derhal, Kuruma ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde,
  3. c) 5510 sayılı Kanunun (b) bendi kapsamında, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan  sigortalıların (Eski Bağ-Kur’lular) iş kazası geçirmeleri halinde, bir ayı geçmemek şartıyla kendisi tarafından geçirdiği iş kazasına ilişkin rahatsızlığının bildirimine engel olmadığı günden  sonraki  üç iş günü içinde,
  4. d) Yukarıda belirtilen bildirimlerin dışında ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince işverenler, işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile işyerinin tescilli bulunduğu  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devredilen bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar. (4857/77. Md.)

İş kazasını iki iş günü içinde ilgili ÇSGB bölge müdürlüğüne bildirmeyen işveren, 904.00 TL para cezası ödemek zorunda kalacaktır. (4857/105 Md.)

İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞININ BİLDİRİLMEMESİ SONUCU SORUMLULUK

1- İşyerinde meydana gelen iş kazasını en geç kazadan sonraki  üç iş günü içinde, işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilecektir.

2- Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var  olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilecektir

3- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı ya da sigortalıların sağlığa sahip olması ve iş güvenliği sağlamak için kurumlar ya da haklar hakkında bilgi almak ya da haklarınızı işinize ya da haklara dönüştürmekle ilgili bilgiler ya da haklarınız işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverenden tahsil etme.
                                                   

Vergi Usul Kanunun 114 üncü maddesinde ‘’ Zamanaşımı Süreleri‘’  138 inci maddesinde ‘’ İnceleme Zamanı ‘’na yer verilmiş olup bu maddelere göre , defter ve belgelerin vergi denetim birimleri tarafından

incelenmesinde, incelenecek yıl takip eden hesap dönemi başından itibaren beş yıl içinde yapılabileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.

2006  takvim yılı,  2011 yılının sonunda zaman aşımına uğramakta olup, bu yıla ait defter ve belgelerin Vergi Müfettişlerince yasal olarak incelenmemesi, incelenmesi halinde de V.U.K.’ unun 138 inci maddesinde tarh zamanaşımı içinde inceleme yapılabileceği,  114 üncü maddesinde ise tarh zaman aşımının tanımı Vergi alacağının doğduğu takvim yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliği edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacakları açık olarak belirtilmektedir.

“213 sayılı Vergi Usul Kanunu Madde 114 – Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmiyen vergiler zamanaşımına uğrar.”

213 sayılı Vergi Usul Kanunun  ‘’ İnceleme Zamanı ‘’ başlıklı ‘’ 138 inci maddesine göre; Vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının evvelden haber verilmesi mecburi değildir.

İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir.’’

Sonuç olarak, Zaman aşımı süresi tebliğ edilmiş bulunmayan ceza hükümsüz olacaktır.

İkbal Çakmak

S.M.Mali Müşavir

POSTA – POZİTİF NOKTALARI VE TEDARİKÇİ HİZMETLERİNİ KULLANMAK İÇİN BİR İŞLETME PAYLAŞIMI OLUŞTURMAKTADIR.

11 Nisan 2012 Tarihli Resmi gazetede yayınladıktan Sonra Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme kaydedici Cihazları Kullanımlar mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğ EFT ettik – POS özgür Olan yazar kasaların Kullanımı.

31.03.2015 tarihine kadar yeni nesille ihtiyacımız var. Bu işlem, son tarihe kadar hafızası dolan cihazların hurdaya ayırılmasıyla gerçekleştirilmesiyle 31.12.2015 uygunluğunu yeniyor. Ancak, işletme sektöründe faaliyet gösteren kurum hizmetleri 01.01.2012 tarihinedir.

İlgili genel tebliğ görülürdır.

 

                   İkbal Çakmak

SMMali Müşavir

 

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları

Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğ

(Seri No: 69)

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanımları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunla İlgili Yayın Yayınlandı 1 Seri No.lu Genel Tebellik VI. başatmak ve denetlemek; VIII. bölüm, ödeme kaydedici cihazların onayına sahip olmak; 31 Seri No.lu Genel Tebliğde de bilgisayar sistemi sistemlerinde aranacak teknik ve işlevsel özellikler mevcuttur.   

Anılan Kanunun 10 uncu maddesinde “Maliye ve Gümrük Bakanlığı, ödeme kaydedici cihazların kullanılmalarıyla ilgili, bu Kanunla belli oranlar kullanılıyor.” Ve hükmü yer alıyor.

“Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar” adıyla verilen cihazların karşısına çıktı.

  1. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar
  2. a) Üretici veya İthalatçı firmalar tarafından onaylanması için Bakanlığımıza teslim edilmek üzere yeni teknikler, teknik ve fonksiyonel bakımlar Gelir İdaresi Başkanlığı’nın www.gib.gov.tr ​​adresli web sayfası yayımlanması “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar Teknik El Kitabı” özellikler haiz olacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığı, ilgili taraflara ilan edilmek zorundadır.
  3. b) Maliye Bakanlığınca, cihazların onaylanması aşamasında “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar Teknik Kılavuzu”nda belirtilen özellikler aranacak ve bu şartları sağlamayan cihazlara onay belgesi verilmeyecektir. Ayrıca, Maliye Bakanlığı ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte yeni nesil ödeme kaydedici cihazların güvenlik özellikleri için Ortak Kriterler Değerlendirme Garanti Seviyesinin belirtildiği Koruma Profili (Ortak Kriterler Belgesi) hazırlamaya yetkilidir. Bu yetkinin kullanılmasını müteakip söz konusu cihazların onaylanmasında bu belgede yer alan özellikler aranacaktır.
  4. c) EFT-POS özelliği olan ödeme kaydedici cihazlardan Ödeme Kartları Endüstrisi PIN İşlem Güvenliği Standartlarınagöre (2) ve üstü seviye uygunluk belgesi alınmış olanlar, bu belgelerin ibraz edilmesi şartıyla Maliye Bakanlığınca onaylanmış yeni nesil ödeme kaydedici cihaz olarak kabul edilir.

ç) Yeni nesil ödeme kaydedici cihazların, öngörülen amaca uygun olarak kullanılmasının sağlanması bakımından, ödeme kaydedici cihaz firmaları, satış ve bakım onarım servisleri aracılığıyla gerekli tedbirleri alacaklardır.

  1. d) Yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar, Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenecek kıstaslara göre, anlık ya da dönemsel olarak, elektronik yolla Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Merkezine veri gönderebilecek ve Gelir İdaresi Başkanlığınca da erişilebilecek özellikleri taşıyacaktır.
  2. e) Yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarda mali hafıza, cihaz şasisine, şasi tahrip edilmedikçe çıkartılamayacak tarzda korumalı olarak sabitlenmiş olacak, hiçbir şekilde değiştirme veya çıkarılma gibi bir işleme tabi tutulmayacaktır. Mali hafızaların arızalanması halinde, yeni mali hafıza aynı şekilde korumalı olarak cihaza sabitlenecektir. Kullanılmış cihazların el değiştirmesinde de mali hafıza değişimi olmayacak, ödeme kaydedici cihaz servisi nezdinde gerçekleştirilecek devir sırasında satıcıya ait mali hafıza raporunun ilgili vergi dairesine gönderilmesi suretiyle işlem tamamlanacak, alıcı mükellef satıcının bıraktığı yerden mali hafıza kaydına devam edecektir.
  3. Önceki Mevzuata Uygun Olarak Onaylanmış Ödeme Kaydedici Cihazların Durumu

Yeni nesil ödeme kaydedici cihazların kullanılmasına ilişkin kademeli bir geçiş öngörülmektedir.

Buna göre,

  1. a) Üretici veya ithalatçı firmalar tarafından 3100 Sayılı Kanunla ilgili önceki mevzuata göre üretmek üzere geliştirilen ödeme kaydedici cihaz modelleri 12.2012tarihine kadar onaylanabilecektir. Ancak modelleri onaylanan ödeme kaydedici cihazların onay süresi 31.12.2012 tarihinden sonra uzatılmayacaktır.
  2. b) Mükellefler önceki mevzuat hükümlerine tâbi ellerindeki ödeme kaydedici cihazlarını, 12.2015tarihini geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanabileceklerdir. Bu süre içerisinde mali hafızaları dolan ödeme kaydedici cihazlara, yeni mali hafıza takılmayacak ve cihaz 60 Seri No.lu ödeme kaydedici cihaz Genel Tebliğinin 4. Bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde hurdaya ayrılacaktır. Cihazı hurdaya ayrılan mükellefler yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle kanuni yükümlülüklerini yerine getireceklerdir.
  3. Diğer Hususlar
  4. a) Faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullanan mükellefler 01.10.2012 tarihinden itibaren bu cihazlar yerine EFT-POS özeliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.
  5. b) Yol kenarı kabin hakkı veren mükellefler, faaliyetlerinde 01.10.2012 tarihinde EFT-POS ile yeni nesil ödeme kaydedici cihazlıdır yapılmasıdırlar.
  6. Yürürlük

3100 Sayılı Kanun uygulaması ile ilgili olarak bu Genel Tebliğden önce yayınlanmıştır.

Tebrek olunur.

 

15.12.1984 tarihli ve 18606 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

09.02.1985 tarihli ve 18661 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

10.05.1991 tarihli ve 20867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Ticari faaliyet yürüten her işlemenin, gerek kendi sektörü ile ilgili gerekse genel ticari ve mali konulara, ilgili mevzuata kanuni tanımıyla “Basiretli Tacir” sıfatıyla, hakim olması zorunludur.

Ticari karların çeşitli durumlarda, hukuki bilgi eksikliği dolayısı ile hak kaybedilmesi sıkça karşılaşılabilen bir durumdur. Başta vergi hukuku olmak üzere Sosyal güvenlik hukukundan sektörel kanunlara kadar pek çok konuda danışmanlık hizmet vermekteyiz. Bu hizmetleri gerek kendi kadromuz gerekse konunun gerektirmesi halinde kurumumuza akredite avukatlarımız eliyle sunmaktayız. Bu kapsamda;

  1. Vergi Hukuku
  2. İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı
  3. Sektörel Kanunlar ve Yönetmelikler
  4. İzne tabi işlemler araştırma ve başvuruları
  5. Sözleşme Hazırlama – Mütalaa edilmesi
  6. Borç – Alacak ilişkilerinde danışmanlık ve müşavirlik

 

  1. Muhasebe sistemlerinin kurulması, geliştirilmesi,
  2. İşletme amaçlarına uygun raporlama sistemlerinin kurulması,
  3. Muhasebe kayıtlarının tutulması, raporlanması,
  4. Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun şekilde muhasebe defterlerinin tutulması, Temel ve Ek mali tabloların düzenlenmesi, ilgililere raporların sunulması.,
  5. Mali Mevzuatı gereği yapılması gereken muhasebe kayıtlarının yapılası ve diğer belge ve bildirimlerin  hazırlanması

Hususlarında mali müşavirlik hizmetleri sunmaktayız